Ancak bu gün, sadece kutlama yapmak için değil, kadınların eşit haklara erişimi, güvenliği ve özgürlüğü için ne kadar yol katettiğimizi ve daha ne kadar ilerlememiz gerektiğini hatırlamak için de var.
Bugün hâlâ pek çok kadın, eğitimden iş hayatına, siyasetten günlük yaşamın en basit anlarına kadar eşitsizlikle karşı karşıya. Üstelik yalnızca ekonomik ya da hukuki değil, toplumsal baskılarla da mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Cam tavanlar, düşük ücretler, kadına yönelik şiddet ve karar alma mekanizmalarından dışlanma, yalnızca belirli ülkelerin ya da toplumların değil, küresel bir sorun.
Kadınların haklarını konuşurken, sadece mağduriyetlerden bahsetmek de yetersiz kalır. Çünkü kadınlar yalnızca dezavantajlı gruplar içinde yer alan bireyler değil; toplumu şekillendiren, ekonomiyi büyüten, bilimde, sanatta, siyasette ve her alanda varlık gösteren bireylerdir. Sorunları konuştuğumuz kadar, kadınların başarılarını da öne çıkarmak, rol modelleri görünür kılmak ve özellikle genç kadınlara ilham vermek gerekiyor.
Sadece bir gün değil, her gün kadın haklarını savunmalı, eşitlik için somut adımlar atmalı ve bu mücadelede dayanışmayı büyütmeliyiz. Çünkü kadınların özgürlüğü, toplumun özgürlüğüdür.
Bugün çiçek vermek yerine, bir kadının sesini duyun, emeğini takdir edin ve eşitlik için atabileceğiniz bir adım belirleyin. İşte o zaman 8 Mart gerçekten bir anlam kazanır.
Ve Günün Sözü "Kadınların özgürlüğü, toplumun özgürlüğüdür. Eşitlik sadece bir hak değil, aynı zamanda bir gerekliliktir."