Hayatta bazı şeyler vardır ki, bir kez yaşandığında geri dönüşü yoktur. Kalp kırmak da böyle bir şeydir. Bir anlık hatayla, düşünmeden sarf edilen bir sözle, kalpler paramparça olabilir. Ancak işin zor tarafı, o kırılan kalbi tamir etmektir. Kırmak kadar kolay mıdır? Elbette hayır. Bir kez yaralanan, bir daha eskisi gibi olur mu? O güveni, o sevgiyi yeniden inşa etmek büyük bir emek ister. Herkes, kendi hayatının yolunu seçer. Yaptığımız her şeyin iyiliğinden ve kötülüğünden sorumluyuz. Bu yüzden, adım atmadan önce neyi hedeflediğimizi ve hangi sonuçlarla karşılaşabileceğimizi düşünmeliyiz. Su testisi su yolunda kırılır, derler. Bu hayatta, kalpler de kimi zaman en ummadığımız anlarda, en olmadık yollarda kırılır. Ancak, önemli olan, o kalp kırılmadan önce doğru adımları atabilmek ve olası zararları en aza indirebilmektir. Aşk, insanı derinden etkiler. Ama her aşk bir kez yaşanır ve bittiğinde, geride bıraktığı izler kolay kolay silinmez. "Aşktan ölen tekrar ölmez" derler, ancak kalpten kırılan, tekrar sevmek konusunda o kadar cesur olmayabilir. Bir kez gitmişsen, dönüşü de zor olur. İnsan kendini, acı veren bir geçmişin tekrarına kapatmak istemez.  Bu yüzden, aşk bittiğinde kırılan kalbi tekrar birleştirmek her zaman mümkün olmayabilir. Belki de kırık kalplerin bir durağı vardır. Herkesin bir gün inmesi gereken bir durak. O durakta, eteklerimizde biriken tüm taşları dökeriz. İçimizde taşıdığımız kırgınlıkları, hayal kırıklıklarını, en sonunda yüreğimizden çıkarıp atmak zorunda kalırız. Çünkü yolculuğun devamı, yüklerimizi geride bırakmadan mümkün olmaz. Kalpleri kırmadan önce iki kere düşünmeli, her adımımızı olası sonuçlarıyla tartmalıyız. Çünkü kırmak kolay, tamir etmek zor. Kırılan bir kalp, tekrar sevse bile, bir yerinde hep bir iz kalır.   Ve Günün Sözü: "Kalp kırmak kolaydır; asıl mesele, o kalbi onarmayı bilmektir."