Bu süreçte sivilce üzerinde yırtılmalar meydana gelir. Bu yırtılmaların boyutu ve dermis tabakasının zarar görmesi, akne izlerinin oluşma olasılığını artırır.
Akne izleri iki temel türde olabilir: Hipertrofik ve atrofik.
Hipertrofik akne izleri, ciltte fazla kolajen üretimi sonucu ortaya çıkar. Genellikle kırmızı veya pembe renklerindedir ve keloid veya hipertrofik skar olarak da adlandırılabilirler.
Atrofik akne izleri ise ciltte doku kaybının görülmesiyle oluşur. Bu izler genellikle çukurlar, çöküntüler veya dalgalanmalar şeklinde ortaya çıkar.
Akne izlerini gidermek için çeşitli tedavi seçenekleri mevcuttur. Bunlar arasında kimyasal peeling, dermaterapi ve dermabrazyon gibi yöntemler bulunmaktadır.
Son yıllarda fraksiyonel CO2 lazer tedavisi, derin akne izleri ve çukurlarının giderilmesinde öne çıkan bir yöntemdir. Ortalama olarak 3-5 seanslık uygulamalarla izlerin görünümünde belirgin azalma sağlanabilir.
Kimyasal peeling, akne izlerinin tedavisinde etkili olan bir yöntemdir. Cilde uygun asitler uygulanarak cildin soyulması ve yenilenmesi sağlanır. Bu asitler arasında glikolik asit, laktik asit, salisilik asit gibi maddeler bulunur.
Dermaterapi veya dermapen, özel iğneler kullanarak cildin kendini yenilemesini sağlar. Bu yöntemle ciltteki kırışıklıklar, çizgiler ve akne izleri tedavi edilebilir.
Dermabrazyon ise elmas uçlu cihazlarla cildin üst katmanının zımparalanmasıyla gerçekleşir. Bu işlemle cilt yenilenir ve akne izlerinin görünümü azalır.
Tüm bu tedavi yöntemlerinin uygulanması gereken dikkatli ve uzman kontrolünde olduğunu belirtmek önemlidir. Ayrıca işlem sonrası doktorun tavsiyelerine uymanın başarılı sonuçlar elde etmede önemli olduğunu unutmamak gerekir.