Hakan Yeşil
Köşe Yazarı
Hakan Yeşil
 

BİRİNCİ NESİL CAHİL ALMANCILARIN EĞİTİM AŞKI VE ŞİMDİKİ ZAMAN

İlk genarasyon almancılardan bahsediyorum hani şimdilerde 70li yaşlara dayanmış teyzelerimiz amcalarımız, şimdiki kuşagın cahil dediği kesimden söz etmek istiyorum, onlar avrupa topraklarına ayak bastıklarında hep sonradan gelecek nesil için çalışmışlardı aslında ama bunu şimdiki nesil asla anlayamayacak. Onlar geldiklerinde yarım yamalak almancaları ile evlatlarının Türk dilini, dinini unutmamaları, vatan millet sevdalarını kalplerinden ve beyinlerinden çıkarmamaları örf ve adetlerini unutmamaları için Alman okullarına ve eğitimcilerine karşı resmen savaş vererek din ve dil eğitimini okullarda Türk öğrencilerine ders olarak almalarını sağlamışlardı. Şöyle bir bakıldığında kimi köyden gelmiş kiminin doğru dürüst okuma yazmaları bile yoktu ama başardılar. O senelerde Avrupada okuyan çocuklar Türkçe, din kültürü gibi dersleri görüp Hem Almanca ve Hem Türkceyi okuyabiliyorlardı. 2000li yıllar sonrası git gide azalan bu ilgi ve alaka yıllar geçtikce ortadan kalkmaya başladı, pandemi öncesine kadar Halk oyunları, sanat müziği, tiyotro grupları gibi bir çok gruplar var iken hatta Almanya illerinde ayrı ayrı köy kasaba ve şehirlerde konserler yöresel eylenceler bile yapılır iken malesef bu tür etkinlik ve dersler gün geçtikce kaybolmaya başladı.  Bu yüzden hep söylediğim bu pandemi olayı bize din ve dil başta olmak üzere örf adet ve kültürümüzün arkadaş ve aile arasındaki ilişkilerin yok edilmesi için hazırlanmış bir proje diyorum. Eskiler yada cahil dediğimiz o kesim aslında bizlerin beyniymiş, canıymış da haberimiz yokmuş.  Önceleri bu tür şeylere devlet birimlerimizde destek olurken artık önce devlet birimleri bizden elini çekti bakan adı altında gelenler tanınmış birkaç kişi ile buluşup yemek yiyip görevimi yapıyorum havası verdi. Yalnız kaldık.sonra kişiler sonra bizler bu işlerden ayagımızı çektik ve şimdi ise Okullarda ne Türk dersi kaldı ne Folklor ekiplerimiz nede kültürümüzü çocuklarımıza anlatabilecek ebebeynlerimiz kaldı desek yeri var aslında. Bir camiler cem evleri birkaç yaşlıların ugrak noktası dernekler kaldı. Her zaman birbirimize söylediğimiz bir kelime var "Biz bu duruma ne zaman düştük? Bize ne oldu" evet bende soruyorum ne oldu bize?  Örneğin benim güzel bildiklerimden münih şehrinde ostpark mevkiinde her sene Uşaklılar Derneği hiç bir karşılık beklemeden Konser verir, tüm Türkleri o mevkide buluşturur konsolos gelir açılış yapar folklor grubu gelir halay çeker horon teper hele hele o efeler sahneye çıktığında zeybekle çoşar, ankaranın bağları ilr de kopardık hep beraber.  Dış alanda döner, kebap, lahmacun gözleme ne ararsnız vardı. Peki ne oldu? Neden mi bitti? Gelin dilim döndüğünce anlatayım size bakalım bana ne kadar hak vereceksiniz; Vatnını milletini seven bir adam vardı ismini bilen bilir kalbini seven tanırdı. Kan ter içinde organizasyon yapardı her kesimi arardı bilgilendirirdi, Türkü kürdü çerkezi lazı on7m sayesinde bir olurdu onparkta. Onun tek mutluluğu tek amacı insanları birarada görmekti, çıkarsızca yaptı herşeyi buna gerçek dostları çevresi de şahittir.  Peki biz ne yaptık? İçimizdeki fitne fesatlık ve çekemezlilik dilimize beynimize vurdu ve bu zehri dilden dile dolaştırdık. Kimi " parayı götürüyor" dedi..kimi ooo adam konserden milyonları götürdü dedi. Dedi de dedi.. ve bu yalanlara kendimizi bile inandırdık. İnandırdıgımız şeyi yaydık.. ve sonuç? Sonuç adamı bezdirdik belki ağlattık belki hasta ettik. Adam en sonunda nalet olsun dedi ve belkide kaçtı herkezden bıraktı çekti gitti.. Ama içimizden kimse Laaa bu adam böyle bir adam değil diye sahip çıkmadık.  Biz aslında o adamı değil kültürümüzü yitirdik benliğimizi yitirdik, halk oyunlarını horonu, zeybeği, halayı yitirdik. Ve aslında o gibi bir sürü vatanseveri yitirdik. Belki de adam gittikten sonra ooo yükünü aldı gitti dedik. Dedik de dedik ama sorsan kimse bişey demedi..  Kendimden biliyorum bu olayı biri isteyerek yada istemeyerek bir iftira attı, o kadar dostum var arkadaşım var arkamdan kırk bin laf etti. Ama çıkıpta biri yaa bu adam böyle bişey yapmaz demedi vesselam. Ben dedikoduyu yapana çıkarana değil çevremde beni bilen dostum yokmuş dedim ona üzüldüm. Ama zaten bir ben üzüldüm. Biz millet olarak sanatcıya bile öldükten sonra değer veren ve filmini yapan bir milletiz. Camiye bile cumadan cumaya gidip istenilen yardıma laf edip onlar parayı bölüşüyor yiyor diyen bir halk olduk. Oysa bir caminin giderlerini bilmeden yönetimini tanımadan hemen çamur atan bir millet olduk. Eski kafalar böylemiydi? Asla. Bunlar sadece birkaç konu buna benzer o kadar konu varki ele alabileceğimiz konuşabileceğimiz, ne mürekkep yeter, nede anlatmakla olur.  Zaman insanların cebinde üç kuruş oldugunda kendini imparator zannedenlerin zamanı. İşte soruyorum size biz ne zaman bu kadar kötü olduk? Tabi herkez iyi olduğu için bunu asla bilemeyecek kimseler.  Eskiler biri bir araba aldığında oooo kazasız belasız hayırlı olsun der diğeri Allah sana daha iyilerine binmeyi nasip etsin derdi. Çekememezlik olmaz azim olurdu. Peki ya şimdi? Şimdilerde biri araba alır vayyy adama bak yaaa parayı nerden buldu? Kim bilir kimi tokatladı der oldu. Eskiler birbirinden borç alır zamanında verir veremeyince insan içine çıkamazdı verene kadar. Ya şimdi herkez birbirini tokatlıyor birbirinin namusuna göz dikiyor üstüne pişkiiin pişkiiin orta yerde çıkıyor, ne utanıyor nede çekiniyor.. haaa unutmadan, ama namazda kılıyor oruç da tutuyorum diyor. Yani sorun biziz..sorun sensin..sorun benim.. sorun utanmamak, arsız olmak, hayasız olmak. Bizlerin bir an önce silkelenip kendimize gelmemiz çenemizi tutmamız örf ve adetlerimize acilen sahip çıkmamız gerekiyor. Yoksa almancı olan adımız kimliksiz olarak anılacak.  Bu sayfanın sahibi kişide paylaşım yapıyor biz ne yapıyoruz çekememezlikten bir beyen tuşuna basmaktan aciz oluyoruz.  Peki niye? Onuda basmayan ve yorum yapmayan yada yaptırmayan beynimize sormakta yarar var. Yani uzun lafın kısası bu yazım ile bizlerin eski kafa cahil diye tabir ettiğimiz o koca yürekli abilerimizin ablalarımızın aslında bizler için savaş veren insanlar olduğunu bilip onların yollarından gitmemiz gerektiğini, camimize, din, dil ,kültür ilim yayan dernek ve vakıflara acilen önem vermemizin zamanının çoktan gelip de geçtiğinin bilinmesi gerektiğidir.  Herşey gönlünüzce olsun.
Ekleme Tarihi: 17 Mayıs 2024 - Cuma
Hakan Yeşil

BİRİNCİ NESİL CAHİL ALMANCILARIN EĞİTİM AŞKI VE ŞİMDİKİ ZAMAN

İlk genarasyon almancılardan bahsediyorum hani şimdilerde 70li yaşlara dayanmış teyzelerimiz amcalarımız, şimdiki kuşagın cahil dediği kesimden söz etmek istiyorum, onlar avrupa topraklarına ayak bastıklarında hep sonradan gelecek nesil için çalışmışlardı aslında ama bunu şimdiki nesil asla anlayamayacak. Onlar geldiklerinde yarım yamalak almancaları ile evlatlarının Türk dilini, dinini unutmamaları, vatan millet sevdalarını kalplerinden ve beyinlerinden çıkarmamaları örf ve adetlerini unutmamaları için Alman okullarına ve eğitimcilerine karşı resmen savaş vererek din ve dil eğitimini okullarda Türk öğrencilerine ders olarak almalarını sağlamışlardı. Şöyle bir bakıldığında kimi köyden gelmiş kiminin doğru dürüst okuma yazmaları bile yoktu ama başardılar. O senelerde Avrupada okuyan çocuklar Türkçe, din kültürü gibi dersleri görüp Hem Almanca ve Hem Türkceyi okuyabiliyorlardı. 2000li yıllar sonrası git gide azalan bu ilgi ve alaka yıllar geçtikce ortadan kalkmaya başladı, pandemi öncesine kadar Halk oyunları, sanat müziği, tiyotro grupları gibi bir çok gruplar var iken hatta Almanya illerinde ayrı ayrı köy kasaba ve şehirlerde konserler yöresel eylenceler bile yapılır iken malesef bu tür etkinlik ve dersler gün geçtikce kaybolmaya başladı. 
Bu yüzden hep söylediğim bu pandemi olayı bize din ve dil başta olmak üzere örf adet ve kültürümüzün arkadaş ve aile arasındaki ilişkilerin yok edilmesi için hazırlanmış bir proje diyorum.
Eskiler yada cahil dediğimiz o kesim aslında bizlerin beyniymiş, canıymış da haberimiz yokmuş. 
Önceleri bu tür şeylere devlet birimlerimizde destek olurken artık önce devlet birimleri bizden elini çekti bakan adı altında gelenler tanınmış birkaç kişi ile buluşup yemek yiyip görevimi yapıyorum havası verdi. Yalnız kaldık.sonra kişiler sonra bizler bu işlerden ayagımızı çektik ve şimdi ise Okullarda ne Türk dersi kaldı ne Folklor ekiplerimiz nede kültürümüzü çocuklarımıza anlatabilecek ebebeynlerimiz kaldı desek yeri var aslında. Bir camiler cem evleri birkaç yaşlıların ugrak noktası dernekler kaldı.
Her zaman birbirimize söylediğimiz bir kelime var "Biz bu duruma ne zaman düştük? Bize ne oldu" evet bende soruyorum ne oldu bize?
 Örneğin benim güzel bildiklerimden münih şehrinde ostpark mevkiinde her sene Uşaklılar Derneği hiç bir karşılık beklemeden Konser verir, tüm Türkleri o mevkide buluşturur konsolos gelir açılış yapar folklor grubu gelir halay çeker horon teper hele hele o efeler sahneye çıktığında zeybekle çoşar, ankaranın bağları ilr de kopardık hep beraber. 
Dış alanda döner, kebap, lahmacun gözleme ne ararsnız vardı. Peki ne oldu? Neden mi bitti? Gelin dilim döndüğünce anlatayım size bakalım bana ne kadar hak vereceksiniz; Vatnını milletini seven bir adam vardı ismini bilen bilir kalbini seven tanırdı. Kan ter içinde organizasyon yapardı her kesimi arardı bilgilendirirdi, Türkü kürdü çerkezi lazı on7m sayesinde bir olurdu onparkta. Onun tek mutluluğu tek amacı insanları birarada görmekti, çıkarsızca yaptı herşeyi buna gerçek dostları çevresi de şahittir. 
Peki biz ne yaptık? İçimizdeki fitne fesatlık ve çekemezlilik dilimize beynimize vurdu ve bu zehri dilden dile dolaştırdık. Kimi " parayı götürüyor" dedi..kimi ooo adam konserden milyonları götürdü dedi. Dedi de dedi.. ve bu yalanlara kendimizi bile inandırdık. İnandırdıgımız şeyi yaydık.. ve sonuç? Sonuç adamı bezdirdik belki ağlattık belki hasta ettik. Adam en sonunda nalet olsun dedi ve belkide kaçtı herkezden bıraktı çekti gitti.. Ama içimizden kimse Laaa bu adam böyle bir adam değil diye sahip çıkmadık. 
Biz aslında o adamı değil kültürümüzü yitirdik benliğimizi yitirdik, halk oyunlarını horonu, zeybeği, halayı yitirdik. Ve aslında o gibi bir sürü vatanseveri yitirdik. Belki de adam gittikten sonra ooo yükünü aldı gitti dedik. Dedik de dedik ama sorsan kimse bişey demedi.. 
Kendimden biliyorum bu olayı biri isteyerek yada istemeyerek bir iftira attı, o kadar dostum var arkadaşım var arkamdan kırk bin laf etti. Ama çıkıpta biri yaa bu adam böyle bişey yapmaz demedi vesselam. Ben dedikoduyu yapana çıkarana değil çevremde beni bilen dostum yokmuş dedim ona üzüldüm. Ama zaten bir ben üzüldüm.
Biz millet olarak sanatcıya bile öldükten sonra değer veren ve filmini yapan bir milletiz. Camiye bile cumadan cumaya gidip istenilen yardıma laf edip onlar parayı bölüşüyor yiyor diyen bir halk olduk. Oysa bir caminin giderlerini bilmeden yönetimini tanımadan hemen çamur atan bir millet olduk. Eski kafalar böylemiydi? Asla. Bunlar sadece birkaç konu buna benzer o kadar konu varki ele alabileceğimiz konuşabileceğimiz, ne mürekkep yeter, nede anlatmakla olur. 
Zaman insanların cebinde üç kuruş oldugunda kendini imparator zannedenlerin zamanı. İşte soruyorum size biz ne zaman bu kadar kötü olduk? Tabi herkez iyi olduğu için bunu asla bilemeyecek kimseler. 
Eskiler biri bir araba aldığında oooo kazasız belasız hayırlı olsun der diğeri Allah sana daha iyilerine binmeyi nasip etsin derdi. Çekememezlik olmaz azim olurdu. Peki ya şimdi? Şimdilerde biri araba alır vayyy adama bak yaaa parayı nerden buldu? Kim bilir kimi tokatladı der oldu. Eskiler birbirinden borç alır zamanında verir veremeyince insan içine çıkamazdı verene kadar. Ya şimdi herkez birbirini tokatlıyor birbirinin namusuna göz dikiyor üstüne pişkiiin pişkiiin orta yerde çıkıyor, ne utanıyor nede çekiniyor.. haaa unutmadan, ama namazda kılıyor oruç da tutuyorum diyor. Yani sorun biziz..sorun sensin..sorun benim.. sorun utanmamak, arsız olmak, hayasız olmak.
Bizlerin bir an önce silkelenip kendimize gelmemiz çenemizi tutmamız örf ve adetlerimize acilen sahip çıkmamız gerekiyor. Yoksa almancı olan adımız kimliksiz olarak anılacak.  Bu sayfanın sahibi kişide paylaşım yapıyor biz ne yapıyoruz çekememezlikten bir beyen tuşuna basmaktan aciz oluyoruz.  Peki niye? Onuda basmayan ve yorum yapmayan yada yaptırmayan beynimize sormakta yarar var. Yani uzun lafın kısası bu yazım ile bizlerin eski kafa cahil diye tabir ettiğimiz o koca yürekli abilerimizin ablalarımızın aslında bizler için savaş veren insanlar olduğunu bilip onların yollarından gitmemiz gerektiğini, camimize, din, dil ,kültür ilim yayan dernek ve vakıflara acilen önem vermemizin zamanının çoktan gelip de geçtiğinin bilinmesi gerektiğidir. 
Herşey gönlünüzce olsun.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve lifeavrupa.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Özgür
(17.05.2024 17:40 - #158)
Hakan kardeşim gene derin bir yaraya parmak basmışsın
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve lifeavrupa.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.