Demokrasi cesaret ister, köprü olmak sorumluluk

Münih 27.03.2025 - 12:36, Güncelleme: 27.03.2025 - 12:41 728 kez okundu.
 

Demokrasi cesaret ister, köprü olmak sorumluluk

Münih’ten yükselen yeni bir ses: Değişim, adalet ve dayanışma çağrısı
Avrupa’daki Türk diasporası yeni bir döneme giriyor. Göç hikâyeleri artık yalnızca geçmişin hatırası değil, bugünün sorumluluğu ve yarının vizyonu. Bu dönüşümün ön saflarında yer alan isimlerden biri de: Serdar Duran (37) – Münih doğumlu kamu görevlisi, Almanya’daki muhafazakâr çizgideki iktidar partisi CDU’nun Bavyera’daki kardeş partisi içindeki aktif siyasi kariyeriyle tanınıyor. Aynı zamanda Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu olan Duran, akademik donanımını kamu deneyimiyle birleştiren nadir diaspora liderlerinden biri. Serdar Duran, sadece bir siyasetçi değil; Türkiye ile Avrupa arasında, özellikle de Türk diasporası içinde değer temelli ve vizyoner bir siyaset dili kurmaya çalışan bir köprü. ⸻ Türkiye’deki gelişmelere Avrupa’dan gelen ilkeli bir ses İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun görevden alınması sonrası Türkiye’de yaşanan gelişmeleri değerlendiren Duran, Münih’te yayımlanan tz gazetesine verdiği demeçte, hem Türkiye içindeki iki kutuplu siyasal yapıyı analiz etti hem de hukuk, güven, diyalog ve stratejik sorumluluk gibi evrensel değerlere vurgu yaptı: “Bir yanda değişim isteyen, adalet talep eden insanlar var; diğer yanda devletin düzen ve otoriteyle güç kazandığına inananlar. Bu iki kutup arasında köprü kurmak kolay değil ama kaçınılmaz. Benim görevim de bu.” ⸻ “Türkiye’nin sancısı, bizim de sancımız” “Türkiye’nin birliği, dirliği bizi burada doğrudan ilgilendiriyor. Acısı acımız, sevinci sevincimiz, sancısı sancımızdır. Bu sadece duygusal bir bağ değil; aynı zamanda siyasi ve toplumsal bir sorumluluktur.” Duran’a göre diaspora artık yalnızca gözlemleyen değil, pozisyon alan ve yön veren bir aktör olmalıdır. ⸻ “Demokrasi, güven ve adaletle yaşar” “Yargı bağımsız değilse demokrasi zayıflar. Siyasi araç hâline gelen mahkemeler toplumu böler, geleceği karartır. Türkiye’deki bu gidişat yalnızca orayı değil, Almanya’daki 3 milyondan fazla Türkiye kökenli insanı da etkiliyor.” Bu açıklama, hem diaspora bireylerinin yaşadığı kimlik gerilimine ışık tutuyor hem de Avrupa siyasetine stratejik sorumluluk çağrısı yapıyor. ⸻ Diaspora için yeni bir siyaset vizyonu: Sessizlik değil, stratejik netlik “Türkiye sadece geçmişte göç verdiğimiz bir ülke değil; aynı zamanda ekonomik, stratejik ve kültürel ortak. Avrupa’daki siyasetçiler Türkiye’yi ya romantize ediyor ya da dışlıyor. Oysa biz köprü kurmalıyız. Ben bu köprü görevini üstleniyorum – çünkü her iki dünyaya da aitim.” Bu yaklaşım, diaspora içinde yeni bir siyasi sorumluluk anlayışının da işareti. ⸻ Atatürk’ün mirasına sahip çıkan çağdaş bir Avrupalı duruş Serdar Duran’ın vizyonu, yalnızca siyasi değil, aynı zamanda kültürel ve ahlaki bir zemine dayanıyor: “Atatürk bize yalnızca bir vatan değil; fikir, vicdan ve ahlak bıraktı. Özgür düşünce, halk egemenliği, çağdaş hukuk… Bu değerlere sadece Türkiye’de değil, Almanya’da da sahip çıkmak bizim görevimiz. Avrupa’da Atatürkçülük, aklı ve ilerlemeyi yeniden tanımlamaktır.” ⸻ Son söz: Değişim, anlayış ve cesaret “Dünya hızlı değişiyor. Değişime direnen değil, onu yönlendiren olmak zorundayız. Ben bu çağrıyı Münih’ten yapıyorum. Çünkü inanıyorum ki: Demokrasi cesaret ister. Köprü olmak da sorumluluk.” ⸻ Hazırlayan: Avrupa Life Haber – Özel Dosya İletişim: baytur.muc@gmail.com Instagram: @duran.muc
Münih’ten yükselen yeni bir ses: Değişim, adalet ve dayanışma çağrısı

Avrupa’daki Türk diasporası yeni bir döneme giriyor. Göç hikâyeleri artık yalnızca geçmişin hatırası değil, bugünün sorumluluğu ve yarının vizyonu. Bu dönüşümün ön saflarında yer alan isimlerden biri de: Serdar Duran (37) – Münih doğumlu kamu görevlisi, Almanya’daki muhafazakâr çizgideki iktidar partisi CDU’nun Bavyera’daki kardeş partisi içindeki aktif siyasi kariyeriyle tanınıyor. Aynı zamanda Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu olan Duran, akademik donanımını kamu deneyimiyle birleştiren nadir diaspora liderlerinden biri.

Serdar Duran, sadece bir siyasetçi değil; Türkiye ile Avrupa arasında, özellikle de Türk diasporası içinde değer temelli ve vizyoner bir siyaset dili kurmaya çalışan bir köprü.

Türkiye’deki gelişmelere Avrupa’dan gelen ilkeli bir ses

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun görevden alınması sonrası Türkiye’de yaşanan gelişmeleri değerlendiren Duran, Münih’te yayımlanan tz gazetesine verdiği demeçte, hem Türkiye içindeki iki kutuplu siyasal yapıyı analiz etti hem de hukuk, güven, diyalog ve stratejik sorumluluk gibi evrensel değerlere vurgu yaptı:

“Bir yanda değişim isteyen, adalet talep eden insanlar var; diğer yanda devletin düzen ve otoriteyle güç kazandığına inananlar. Bu iki kutup arasında köprü kurmak kolay değil ama kaçınılmaz. Benim görevim de bu.”

“Türkiye’nin sancısı, bizim de sancımız”

“Türkiye’nin birliği, dirliği bizi burada doğrudan ilgilendiriyor. Acısı acımız, sevinci sevincimiz, sancısı sancımızdır. Bu sadece duygusal bir bağ değil; aynı zamanda siyasi ve toplumsal bir sorumluluktur.”

Duran’a göre diaspora artık yalnızca gözlemleyen değil, pozisyon alan ve yön veren bir aktör olmalıdır.

“Demokrasi, güven ve adaletle yaşar”

“Yargı bağımsız değilse demokrasi zayıflar. Siyasi araç hâline gelen mahkemeler toplumu böler, geleceği karartır. Türkiye’deki bu gidişat yalnızca orayı değil, Almanya’daki 3 milyondan fazla Türkiye kökenli insanı da etkiliyor.”

Bu açıklama, hem diaspora bireylerinin yaşadığı kimlik gerilimine ışık tutuyor hem de Avrupa siyasetine stratejik sorumluluk çağrısı yapıyor.

Diaspora için yeni bir siyaset vizyonu: Sessizlik değil, stratejik netlik

Türkiye sadece geçmişte göç verdiğimiz bir ülke değil; aynı zamanda ekonomik, stratejik ve kültürel ortak. Avrupa’daki siyasetçiler Türkiye’yi ya romantize ediyor ya da dışlıyor. Oysa biz köprü kurmalıyız. Ben bu köprü görevini üstleniyorum – çünkü her iki dünyaya da aitim.”

Bu yaklaşım, diaspora içinde yeni bir siyasi sorumluluk anlayışının da işareti.

Atatürk’ün mirasına sahip çıkan çağdaş bir Avrupalı duruş

Serdar Duran’ın vizyonu, yalnızca siyasi değil, aynı zamanda kültürel ve ahlaki bir zemine dayanıyor:

“Atatürk bize yalnızca bir vatan değil; fikir, vicdan ve ahlak bıraktı.
Özgür düşünce, halk egemenliği, çağdaş hukuk… Bu değerlere sadece Türkiye’de değil, Almanya’da da sahip çıkmak bizim görevimiz. Avrupa’da Atatürkçülük, aklı ve ilerlemeyi yeniden tanımlamaktır.”

Son söz: Değişim, anlayış ve cesaret

“Dünya hızlı değişiyor. Değişime direnen değil, onu yönlendiren olmak zorundayız.
Ben bu çağrıyı Münih’ten yapıyorum.
Çünkü inanıyorum ki: Demokrasi cesaret ister. Köprü olmak da sorumluluk.”

Hazırlayan: Avrupa Life Haber – Özel Dosya

İletişim: baytur.muc@gmail.com
Instagram: @duran.muc

Habere ifade bırak !
Haberle İlişkili Video
Video Galeride Aç
Video albümüne giderek videoya yorum yazabilir yada videoyu sosyal medyada paylaşabilirsiniz.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve lifeavrupa.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.